- gozden
- лесной, лесистый
Словенско-русский словарь. 2 - издание. - Любляна. Государственное издательство Словении . Янко Котник. 1972.
Словенско-русский словарь. 2 - издание. - Любляна. Государственное издательство Словении . Янко Котник. 1972.
gózden — in gôzden dna o prid. (ọ̑; ó) nanašajoč se na gozd: gozdni obronek; gozdna jasa, poseka, pot / gozdna cesta cesta, zgrajena predvsem za odvoz lesa / zaščitni gozdni pasovi; velike gozdne površine / gozdni pridelki, sadeži, škodljivci; gozdne… … Slovar slovenskega knjižnega jezika
gözden nihan olmak — gözden kaybolmak Nihayet yıkık bir kulübe civarında gözden nihan oldular. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden geçirmek — 1) okumak O günkü gazeteleri gözden geçirdi. F. R. Atay 2) niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak, incelemek, muayene etmek Akşam hazırlanmış sofrayı gözden geçirmek için odasından çıktı. A. Kutlu 3) araç, motor vb.nin çalışıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden çıkarmak — bir mal, para, değer yargısı vb. maddi veya manevi varlığın elden çıkarılmasını kabul etmek Bir yemek için iki, bir kahvaltı için de bir saati gözden çıkarmanız gerek. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden ırak olan gönülden de ırak olur — ayrı düşenlerin arasındaki sevgi de zamanla azalır anlamında kullanılan bir söz Elbette tanıyamazsınız çünkü gözden ırak olan gönülden de ırak olurmuş. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden ırak tutulmak — önem verilmemek, değersiz bulmak Bunca yüzyıl gözden ırak tutulan gerçek Türkçeyi ön plana almak gerekiyordu. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden kaybetmek — görünmemek, ortadan çekilip gitmek Mektepten sonra birbirimizi gözden kaybetmiştik. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden kaybolmak — ortadan çekilmek veya görünmez olmak, kaybolmak Vakta ki gece mehtaba çıktılar. Senihe ile Faik Bey uzun bir müddet gözden kayboldular. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden uzak tutmak — önem vermemek, arka plana itmek Çıkarlarını gözettiği sınıfı gözden uzak tutmak, adını andırmamak isterler … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmeyi gözden çekmek — gözden sürmeyi çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden (veya gözünden) düşmek — sevgi ve ilgiyi yitirmek Muhtarın oğlu bu hasta köpeklere düşman olduğu günden beri gözümden düştü. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük